Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 'Limnolojik Etüt ve Avlanabilir Stok Tespiti' konulu hizmet içi eğitim programı gerçekleştirildi.
Programa; Elazığ Valisi Dr. Ömer TORAMAN, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Nuri YILMAZ, İl Tarım ve Orman Müdürü Ali KILIÇ, Enstitü Müdürü Özkan ÖZBAY ile 34 ilden Tarım ve Orman İl Müdürlüğünde görevli 50 Su Ürünleri Mühendisi katıldı.
Bilimsel metotlardan istifade etme konusunda araştırma enstitüsüne çok iş düştüğünü ifade Elazığ Valisi Sayın Ömer TORAMAN; "Elazığ'da Su Ürünleri Araştırma Enstitütümüz bu çerçevede çalışmalarına devam ediyor. Yaşanan pandemi süresince bazı kısıtlamalara maruz kaldık ama salgın sonrası yeni bir dünyayla karşılaşacağımız söyleniyordu. Bu durum kendini belli etmeye başladı. Bunun en önemli etkisi de gıda azlığıdır. Dünya küreselleştikçe üretimin ne kadar iç içe geçtiğini, her ülkenin ve her kıtanın birbirine ihtiyaç duyduğu bir model oluştuğunu gördük" dedi.
Üretimin önemli olduğunu anlatan Vali TORAMAN; "Paranız olsa dahi ithal ettiğimiz malı bulamadığımız bir dönem yaşıyoruz. Önce kendi vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu ürünleri ortaya koymamız lazım. Türkiye gıdada ve tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden birisi denirdi. Bunun ne kadar önemli olduğunu salgın döneminde hissettik. Bizim sürekli üretmemiz, tarımsal ve hayvansal üretimi artırmamız lazım. Bu sene üreticilere tarlaları boş bırakmayın muhakkak ekin dedik. Fiyatların yüksek olması sizi caydırmasın, yeter ki siz üretin dedik ve Elazığ'da gerçekten tarlalar boş kalmadı ovalarımız yemyeşil" diye konuştu.
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Nuri YILMAZ, Müdürlük olarak önemli sorumlulukları olduğunu ifade ederek, kaynakların sürdürülebilirliği özellikle avcılıkta baskıyı azaltmak için, azalan stokları takviye anlamında son derece önemli görevlerimiz var" dedi.
Tarım ve Orman İl Müdürü Ali KILIÇ, programın ülke ve Elazığ balıkçılığına katkı sunacağına inandığını belirterek; " Doğal su kaynakları balıkçılık faaliyetlerinin en temel öğesidir. Kaynağı tanımak, suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısını bilmek limnolojik çalışmaların temelini oluşturur.
Balıkçılık kaynakları; doğal yenilenebilir, hareketli ve insan kontrolünü aşan kaynaklardır. Su Ürünlerinin önemli bir gıda, gelir ve istihdam kaynağı olduğu düşünüldüğünde balıkçılıktaki ilerlemeler ve gelişen teknoloji balık stoklarının sağlığını ve ekosistemlerini tehdit eder hale gelmiştir.
Stokları korumak, iyileşmesini sağlamak sürdürülebilir bir balıkçılık yapmak istiyorsak balık stokları hakkında bilimsel temellere dayanan bilgiye sahip olmamız gerekir. Stoklarımızın genel durumu hakkında neler biliyoruz, gelecekte balık stoklarımızı ne tür tehditler bekliyor, balık istisnai stratejimizi taşıdığı riskler nelerdir. İşte bu tüm soruların yanıtını bulabilmek için su ürünler mühendislerine ihtiyaç var. Bu sorunların yanıtını doğru metotlarla tespit etme gerekliliği bizlere bu tür hizmet içi eğitimleri yapmayı elzem hale getirmiştir dedi.
Türkiye'de ekonomik ve sosyal anlamda avcılığın önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Enstitü Müdürü Özkan ÖZBAY ise; "Dünya genelinde yıllık yaklaşık 96,4 milyon ton olan su ürünleri avcılık miktarının 12 milyon tonu iç sulardan elde edilmektedir. Ülkemizde ise 292 bin ton denizlerden, 33 bin ton iç sulardan olmak üzere toplam 325 bin ton su ürünleri avlanmaktadır. Pek çok ülkenin aksine ülkemizde iç su ürünleri avcılığı ticari ve sosyal anlamda büyük öneme sahiptir. Bu nedenle sınırlı olan iç su kaynaklarımızı en verimli şekilde değerlendirmek ve gelecek nesillere bu kaynakları bozulmadan aktarabilmek başlıca çalışma konumuzdur.
Kaynakların sürdürülebilir yönetimi için gerekli olan bilimsel verilerin toplanması ve bu veriler ışığında doğal balık stoklarımızın sürdürülebilir yönetimi için stok miktarının bilinmesi gerekmektedir.
Bakanlığımızın ilgili birimlerinin sorumluluğunda olan stok tahmin faaliyetlerinin ve limnolojik etüt çalışmalarının bilimsel temellere dayanan pratik yapılabilmesi amacıyla biz bu güne kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde 21 ilde bulunan Tarım ve Orman İl Müdürlüğündeki teknik personeline son beş yıldır konu ile ilgili hizmetçi eğitim verilmektedir. Bu yıl da diğer enstitülerle birlikte Türkiye genelinde eğitimi gerçekleştirmekteyiz. İl ve İlçe Tarım Orman Müdürlüklerine yeni gelen ve daha önce böyle bir eğitim almamış olan teknik personelin konu hakkında gerekli donanıma kavuşması açısından bu eğitimin son derece faydalı olacağını düşünmekteyiz" şeklinde konuştu.